Depreme Karşı alınabilecek önlemlerin ve depremlerin zararlarının en aza indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'nda yer alan Yaşar,

komisyon toplantısında yaptığı değerlendirmede Samsun'un depreme hazır olmadığının altını çizerek, gerekenlerin bir an önce yapılmasını talep etti.

"YAPILMAYANLAR, BİR SONRAKİ AFETTE ORTAYA ÇIKIYOR"

Toplantıda seçim bölgesi Samsun'un depreme hazırlıklı olup olmadığı hususunda bilgi ve fikirlerini paylaşan Yaşar, "Yaşanan her depremin ardından demeçler veriliyor da yapılması gerekenler için atılması gereken adımların atılmadığını bir sonraki depremde görüyoruz maalesef" dedi. 

SAMSUN CİDDİ RİSK ALTINDA

Samsun'un 2. derecede tehlikeli deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Yaşar, Samsun'a dair şu bilgileri verdi: "26 Kasım 1943 günü Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun orta kesiminde, Lâdik ile Tosya arasında Mw 7.2 büyüklüğünde çok yıkıcı bir deprem olmuş, yaklaşık bin kişi hayatını kaybetmiştir.

Samsun ciddi bir deprem riski altındadır. Mevcut yapı stokumuza baktığımızda en az yüzde 50’si, 60’ı ya denetimsiz ya kaçak ya da ruhsata aykırı kontrolsüz biçimde yapılmış. Bu durum da Samsun'un olası bir depremde ne derece risk altında olduğunun göstergesidir."

SAMSUN'DA ALINAN BİR TEDBİR VAR MI?

Yaşar, konuşmasına "Dünyanın en tehlikeli fay hattı olan 'Kuzey Anadolu Fay Hattı'na 5060 km mesafede bulunan Samsun'da yani yaşadığımız şehirde ne kadar güvendeyiz? Depreme ne kadar hazırlıklıyız? Bu konuda alınan bir tedbir var mı?  Şu anda şehirde depreme hazırlık olarak ne yapılıyor? 

Kilometrelerce uzaklıkta olsak bile Kuzey Anadolu Fay Hattı ile aynı güzergâh üzerindeyiz. Alt belediyeler (ilçe belediyeleri) ne kadar hazır?" diyerek deprem konusunda bir şeyler yapabilmek için önce bu soruların cevabının olması gerektiğini vurguladı.

Bu soruların cevabını bulmadan hiçbir çalışmanın sonuca varamayacağını ifade eden Yaşar, toplantıda 1999 Gölcük depreminden sonra deprem yaralarının sarılması için başta geçici daha sonra kalıcı hale getirilen deprem vergilerinin akıbetinin ne olduğu sorusunun da mantıklı bir cevap beklediğini hatırlattı.

21 YILDIR ÖDEDİĞİMİZ DEPREM PARALARI NEREDE?

"21 yıldır cep telefonu, internet bankacılık işlemleri, Spor Toto, Millî Piyango, uçak biletleri gümrük, pasaport işlemleri gibi birçok konuda deprem vergisi ödüyoruz. Bu paralar ile binaların güçlendirilmesi ve tüm Türkiye'de deprem güvenliğinin sağlanması gerekiyordu" diyen Yaşar, "'Deprem vergilerini ne yaptınız?' diye sorduğumuzda 'Okul yaptık, yol yaptık' diyorlar. İyi de okul yapmak, yol yapmak için topladığınız o 2 trilyon doları ne yaptınız o zaman, o nerede?" diyerek vatandaştan toplanan deprem paralarının akıbetini sordu.